1-Altapı
-Futbolun ülkemizde çok sevilmesi, hayatımızda bu kadar
etki etmesi,TV karşısında milyonlarca kişiyi kilitlemesi,maalesef spor ülkesi
olduğumuz anlamına gelmiyor.Altyapıdan çıkmayan futbolcular,yabancı
futbolculara verilen milyon dolarlar sorunumuzu anlatıyor zaten.
-Türkiye’de altyapı yeterince desteklenmiyor ve antrenörler
yeterince bilgi sahibi değil.
Altyapıda hocaların yeterince bilgi sahibi olup genç
futbolculara yön göstermek onları bulunduğu genç kategoride en iyisi yapması
gerekir.Genç futbolcuları A takıma çıkartılacak seviyeye getirmesi gerekir.
-’’Ağaç yaşken eğilir’’
bu konuyu çok iyi anlatan bir
atasözüdür.Genç ve başarılı sporcuları hem ahlaki hem sportif
yetiştirerek önce yurt içi sonra yurt
dışına göndererek ülkemizi başarıya temsil etmememizi sağlamak gerekiyor.Teknik
direktörlerimiz maalesef genç yetenekler
yerine günlük başarılar için yabancı futbolcuları
tercih edip genç yetenekleri kulübede buharlaşıyorlar.
-Almanya’nın en
büyük kulüplerinde biri olan Bayern Münihten örnek vermek gerekilirse
altyapılar için tam 70 milyon Euro tahsis edildiğini görüyoruz.
-Altyapı demek sadece
futbolcu yetiştirmek demek değildir,altyapı demek ahlaki olsun,dış görünüş
olsun bunlarında burada şekillenmesine yardımcı olunur.
2-Antrenörler
-Türk futbolunun en önemli sebeplerden biride
antrenörlerdir.
-Hocaların yeterli eğitimi donanımı almamasıdır.Türkiye’de
profesyonel liglerde takım yönetme yetkisi veren ‘’Prolisans belgesi’’ sahip
antrenörlerin hatırı sayılır bir bölümü ‘’okur yazar’’ düzeyindedir.
-Antrenörlerin kendini bilmiş gibi davranması ve üzerine’de
Türkiye futbol koşullarından şikayet eder, futbol ile ilgileri futbol
oynamaktan ileri gitmeyen kişilerin, gençlerin potansiyellerini ortaya
çıkarması düşünelemez.
-Türkiye’de yabancı
dildeki literatürü izleyecek eğitim ve dil düzeyindeki hocaların sayısı iki
elin parmağı geçmez.
3-Futbolcular
-Futbolu
meslek olarak seçme başarısına ulaşan geçler
‘’para ve şöhret kazanılırsa’’hiçbir sorunları
kalmayacağına inanır.Esas mücadelenin bundan sonra başlayacağını bilmezler
-Direnç kazanmanın ,rakibe saygı göstermenin,duyguları
denetlemenin ve futbolunun bütün paydaşlarıyla sağlıklı ilişki kurmanın
yollarını altyapıdan geçmektedir.
-Avrupa’da bu durum farklıdır.Oyucular altyapıdan
çıktığında ilk düşüncesi parayı kazanmak değildir,ilk düşünceleri kulübünün
başarısına ortak olmaya çalışmasıdır, tabi ki bu düşüncede olan genç
futbolcular kendini geliştirmekte bize
göre daha erken oluyor tabi bu durum kulübünün başarısına yansıyor.
4-Yöneticiler
-Futbolu yönetenlerin çoğunluğu yöneticilik pozisyonunu,
kendi kişisel çıkarları için araç yapmak veya bilinirliklerini arttırmak için
kullanırlar.Kulüp yöneticileri ve yönetim kademesinin,iş hayatında ve meslek
gereği spor hakkında bilgi ve donanıma sahip olmaması ve yöneticilerin
altyapıya önem vermemesidir.
-Kulüpler zarar ettiği zaman yöneticiler ilk olarak
altyapıdan başlıyorlar.Benim düşünceme göre başkanların müteahhit, iş adamı
değilde sporun içinden gelmesi veya sporla ilgili eğitim alması gerekmektedir.
-Yöneticiler kendi işleri için yapmayacakları harcamaları
yapar paraları keyifli bir şekilde harcarlar.Başarısız oldukları zaman
başkalarına suçu atıp giderler olan kulübe olur ve iş çıkılamayacak hallere
döner.
5-Yabancı oyuncunun sayısının fazlalığı
-Serbest
rekabeti destekleyecek gibi gözükse ve niyet iyi olsa da,bunun doğru sonuç
vermeyen bir sonuç olduğu gözlemlenmiştir.Bu konuda şöyle örnek gelebilir
‘’Arsenal’de 16 yabancı futbolcu var…’’benzeri örnekler geçerli değil.Çünkü
İngiltere,İspanya,İtalya,Fransa soyunma odalarında o ülkenin dili
kullanılır,antrenörde o dili bilmiyorsa en geç 3 ayda öğrenir.
-Türkiye’de ise hoca soyunma odalarında konuşurken yanında en az 2-3 tane tercüman
gerekiyor,yani hoca bütün futbolcularla
anlaşması biraz sıkıntı oluyor.
-Türkiye’de yabancı kuralı şuan Süper lig takımlarının A
takımında en az 14 yabancı yazabiliyor.Buna göre 28 kişiden oluşan kadroda en
az 14 yabancı futbolcu bulundurabiliyorlar.’’Bütün ümidim gençliktedir’’
6-Taraftarlar
-Türkiye’de tüm spor branşındaki taraftarlar başarıya
endekslidir.Taraftarlar sabırsız,acelecidirler bu saydıklarımın sonucunda
altyapıdan çıkan oyuncuya sabır göstermezler ve en ufak hatasında eleştiriler
başlar.Türkiye’de taraftarlar başarı yabancı futbolculardan geçeceğine
inanılmaktadır,biz bu ön yargıyı kıramadığımız için çoğu gencin Profesyonel
anlamda başlamadan bitiyor.
-Avrupa’da ise tam tersi taraftarlar genç futbolcuların bir
miras gibi bakıyorlar onun için yaptığı her şey için tepki yerine destek olunca
kulübün yararına dönüşüyor.Avrupadaki tarafatarlar ve yöneticiler başarılarının
altyapıdan geleceğine inanmaktadır.
8-Medya
-Gerek yazılı gerekse görsel medyada,futbolun özüne
dönük,dünya futbolunu bilen ve anlayarak
yorum yapan,yanlılıktan uzak medya mensubu bir elin parmağını geçmez.
-Medya haberi doğru ve net bir şekilde vermesi gerek.
-Medya esas işi anlatmalı gereksiz yazılardan ve
cümlelerden kaçınılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder